Javascript is required
1) ARZOVA, S.Burak, (2006), İhracat Hakkında Her Şey, Türkmen Kitabevi, İstanbul.
2) BÖLÜKBAŞI, Senem, (2008), Akreditifli İşlemlerde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Üzerine Bir İnceleme, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
3) DEMİR, Belgi, (2010), Uluslararası Bankacılıkta Ödeme Yöntemlerinden Akreditif ve Akreditifte Karşılaşılan Sorunlar ile Çözüm Önerileri, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
4) GÜL, Rasim, (2010), UCP 600 ve Bankalarda Akreditif Uygulamaları Örnek Olay İncelemeleri, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü.
5) KRING, F. Banu (2009) ‘’ Milletlerarası Ticaret Odasının Akreditifle İlgili Son Düzenlemesi Yeknesak Kurallar 600 (UCP 600) ve Uygulamaya Getirdiği Bazı Yenilikler’’, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 11, Özel Sayı, 2009, pp.1219-1237.
6) POLAT, Ali (2008), ‘’ Uluslararası Ticarette Akreditifli Ödemeler ve UCP 600’’, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yılı 7, Sayı 13 Bahar 2008, pp. 209-222.
7) ŞİRİNPINAR, Arlin, (2012), Dış Ticarette Akreditif İşlemlerinde Operasyonel Risklerin Önlenmesi, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Kültür Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.
8) TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu), (2014), Ödeme Şekillerine Göre Türkiye’nin Dış Ticaret Rakamları, TÜİK Yayınları, Ankara.
9) YILMAZ, Mutlu, Gökşen Topuz, Ahmet Özken ve Aslıhan Kocaefe Cebeci (2012), ‘’ Akreditiflere İlişkin Uluslararası Düzenlemeler Olan UCP 500 ve UCP 600’ün Mukayeseli Analizi’’, Selçuk Üniversitesi İİBF Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Sayı 24, pp.379-401.
Search

Acadlore takes over the publication of JAFAS from 2023 Vol. 9, No. 4. The preceding volumes were published under a CC BY license by the previous owner, and displayed here as agreed between Acadlore and the owner.

Open Access
Research article

Dış Ticarette Akreditifli Ödemeler: UCP 600’e Göre Bankalarda Güncel Örnek Uygulamalar (Letter of Credits in Foreign Trade: Current Applications at Banks According to UCP 600)

oğuzhan kodalak1,
bayram topal2,
ahmet selçuk dizkirici3
1
SBE, Uluslararası Ticaret EABD, Sakarya University, Sakarya, Turkey
2
Faculty of Management, Business Department, Sakarya University, Sakarya, Turkey
3
İşletme Fakültesi, Sakarya University, Sakarya, Turkey
Journal of Accounting, Finance and Auditing Studies
|
Volume 1, Issue 3, 2015
|
Pages 68-90
Received: N/A,
Revised: N/A,
Accepted: N/A,
Available online: 09-29-2015
View Full Article|Download PDF

Abstract:

In this study; letter of credit as a payment term in foreign trade is aimed to be evaluated by analyzing the application. Hence; data obtained from a participating bank is examined after the literature review. The current applications of letter of credit at banks according to UCP 600 are examined in terms of country, confirmation, importing amount and maturity type due to the purpose mentioned above.

Keywords: Foreign trade, UCP 600, Letter of credit

1. Giriş

Günümüz dünyasında ülkeler birbirleriyle sosyal, ekonomik, politik ve kültürel ilişkiler içinde olup, değişik ölçülerde karşılıklı bağımlılık içindedirler. Uluslararası ekonomik ilişkilerin en eski ve en büyük kısmını da ülkelerin birbirinden mal ve hizmet alım satımı yani dış ticaret oluşturmaktadır. Ülkelerin farklı kambiyo rejimleri ve mevzuat yapılarına sahip olmalarından dolayı dış ticaretin boyutu iç ticaretle mukayese edildiğinde daha zor bir durum almaktadır.

Akreditifli ödemelerde; bankanın bir meblağa kadar belirli bir süre içinde belirli belgeler karşılığında ya da öngörülen şartların yerine getirilmesi kaydıyla ihracatçıya ödeme yapılmasını veya ihracatçı tarafından keşide edilen poliçelerin kabul veya iştira edileceği ihracatçıya yazılı olarak taahhüt edilmektedir. Dolayısıyla akreditifli ödemeler bankanın güven fonksiyonu ve itibarını sağlayarak dış ticaretteki kaygının en aza indirilmesine yardımcı olan bir ödeme yöntemidir.

Akreditif uygulamalarında meydana gelen farklılıkların standart kurallar çerçevesinde uygulanmasını sağlamak amacıyla Uluslararası Ticaret Odası (ICC) tarafından “Yeknesak Kurallar ve Uygulamalar (UCP) Revizyonları” yayınlanmıştır. Bunlar genel kabul görmüş kurallar olup bu alanda en son düzenleme ise UCP 600 ile 1 Temmuz 2007’de yapılmıştır. Akreditifli ödeme yönteminin kullanılmasında; bankanın hata yahut eksiklere istinaden ödeme yapmaması anlamına gelen “rezerv” uygulamada sıkça karşılaşılan bir sorun olup UCP 600 ile birlikte rezerv uygulamalarının asgari düzeye inmesi, akreditifin geleceğinin güvence altına alınması, kullanımının kolaylaşması amaçlanmaktadır.

Dış ticarette bir ödeme yöntemi olarak akreditifli ödeme şeklinin incelenmesini ve uygulamasının analizini amaçlayan bu çalışmada Giriş kısmının ardından Akreditifli Ödemeler; Tanım ve Tarihçesi, İşleyişi ve Türkiye’de Akreditif Uygulamaları itibariyle incelenmiştir. UCP 600’ün değerlendirildiği üçüncü bölümde eski revizyonlar ve değişim ihtiyacı anılmaktadır. Çalışmanın bir sonraki bölümünde ise bir katılım bankasından 2013 yılında gerçekleştirilen ithalatta akreditifli ödeme yöntemine dair ulaşılan bilgiler SPSS 20.0 programı kullanılarak ülke, teyit, ithalat miktarı ve vade türü açısından Pearson Ki-Kare testiyle analiz edilmiştir.

2. Akreditifli Ödemeler

2.1 Akreditifin Tanımı ve Tarihçesi

Akreditif; dış ticarette ödeme ve kredi fonksiyonları olan bir bankacılık işlemidir, “accredits” kelimesinden türemiş olup itibar etmek, onaylamak, temin etmek anlamına gelmektedir ki alıcı ile satıcının birbirlerini tanımadığı durumlarda bir veya daha fazla bankanın taahhütte bulunmasıyla taraflar arasında güven oluşmasını sağlamaktadır (Bölükbaşı, 2008: 21-22).

Akreditif, alıcının (amir) talep ve talimatına dayanarak, bir bankanın (amir bankası) belli bir paraya kadar, belirli bir vade dâhilinde, belli belgeler karşılığında ve öngörülen şartların yerine getirilmesi kaydıyla satıcıya (lehdar) ödeme yapacağını, lehdar tarafından keşide edilen poliçeleri kabul veya iştira edeceğini satıcıya karşı yazılı olarak taahhüt etmesidir (Arzova, 2006: 255).

Anlaşılacağı üzere akreditif; bankalar tarafından verilen bir şartlı ödeme taahhüdü olup diğer ödeme yöntemleriyle karşılaştırıldığında daha kapsamlı bir ödeme yöntemi olarak gözükmektedir.

Akreditiflerin ilk örnekleri çok eski çağlarda ilk olarak Atina’da görülmüş ve “trapezitai” adı verilen özel bankerler arasında kullanılmıştır (Bölükbaşı, 2008: 23). Akreditifin kelime olarak ilk kullanımı ise “Traveler’s Letter of Credit” olarak 18. yüzyılda gerçekleşmiş olup 1840’larda ise Londra’da bankalar arasında uluslararası ticaret işlemleri için kullanılmıştır. 19. yüzyılda dünya ticaretinde İngiliz hâkimiyeti söz konusu olduğundan kullanılan para birimi İngiliz Sterlini’dir ve bu sebepten dolayı akreditif Anglo-Sakson hukuk çevrelerinde doğmuş ve oradan dünya ticaret hayatında uygulama alanı bulmuştur (Demir, 2010). Akreditifin önemi uluslararası alanda özellikle 1. ve 2. Dünya Savaşları’ndan sonra artış göstermiş böylelikle akreditifli ödeme yöntemi küresel anlamda kabul gören bir ödeme şekli hâlini almıştır (Bölükbaşı, 2008).

Uluslararası alanda akreditif işlemlerinin uygulamadan doğan farklılıklarını gidermek amacıyla yapılacak olan çalışmaların sevk ve idare görevi ICC’ye verilmiştir. Bu kurallar ilk olarak 1929 Amsterdam Konferansı’nda bir tasarı olarak onaylanmış ve bu tasarı yalnızca Fransa ve Belçika bankalarınca kabul edilmiştir (Demir, 2010). Çeşitli uluslararası kongrelerde yapılan düzenlemelerden sonra nihayet 1962 revizyonunda İngiltere ve Commonwealth ülkeleri tarafından kabul edilmesi ile birlikte akreditif uluslararası ticarette kabul görmeye başlamıştır (Bölükbaşı, 2008). 1974, 1983 ve 1993 revizyonlarında dünyada yaşanan gelişmeler ve değişmeler ışığında doğan ihtiyaçlar doğrultusunda kurallar çeşitli revizeler yapılarak akreditifle ilgili işlemler güncel hale getirilmiştir (Bölükbaşı, 2008: 24). 1983’ten sonra UCP 400 ve 1994’ten itibaren UCP 500 kullanılmışsa da uluslararası ticarette akreditifle ilgili olarak 1 Temmuz 2007’den bugüne UCP 600 kuralları uygulanmaktadır (Demir, 2010: 23).

2.2 Akreditifin İşleyişi

Dış ticarette alıcı ve satıcının birbirlerini tanımamasından dolayı farklı ülkelerde farklı kambiyo rejimleri uygulanmaktadır. Dolayısıyla taraflar güvensizlik ve risk içinde bulunmaktadırlar. Satıcı sattığı malların ücretini vaktinde tahsil etmeyi, alıcı ise bedelini ödediği/ödeyeceği malları anlaşılan tarihte teslim almayı istemektedir. Sözü edilen şartlar altında akreditif her iki taraf için de güvenli bir ödeme şeklidir.

Akreditifin tarafları ise şu şekildedir:

Akreditif Amiri: İthalatı gerçekleştiren firma olup bankasına akreditif açma talimatını vererek işlemi başlatan taraftır.

Amir Banka: Akreditif amirinden aldığı talimata dayanarak akreditifi açan bankadır.

İhbar Bankası: Amir bankadan aldığı akreditif metninde kendisine verilen görev gereğince akreditifi lehtara ya da onun bankasına ihbar eden yani lehine akreditif açıldığını bildiren ve şartlarını ona göre tebliğ eden bankadır.

Akreditif Lehtarı: Akreditif lehtarı ihracatçı firma olup, kendisine ihbar edilen akreditif şartlarına göre malı gönderen, buna karşılık da vesaiki de bankasına ibraz eden taraftır. Teyit Bankası: İlgili akreditifte belirtilen şartların eksiksiz olarak yerine getirilmesi halinde ödeme yapma veya poliçe kabul etme taahhüdüne giren bankadır.

İştira Bankası: İştira kelime anlamı olarak satın almak anlamına gelmesine karşın dış ticaretteki anlamı ise yetkili kılınan bankanın akreditif şartlarına uygun vesaik karşılığında derhal ödeme yapması ya da ödeme taahhüdü altına girmesidir. Dolayısıyla ödeme yapan ya da ödeme yükümlülüğünü üstlenen banka “iştira bankası” olarak adlandırılmaktadır.

Rambursman Bankası: Rambursman bankası amir bankanın ödeme ajanıdır. Amir bankadan aldığı ödeme talebi üzerine akreditif bedelini öder ve amir bankanın hesabına borç kaydeder.

Şirinpınar’a göre (2012) genel anlamda ise akreditifli ödeme yönteminin işleyişi aşağıda açıklanmıştır:

1) Alıcı ile satıcı arasında ön görüşme yapılır.

2) Amir bankasına başvurarak akreditif açtırır.

3) Amir banka akreditif mektubunu hazırlayıp lehtar bankaya gönderir.

4) Lehtar bankanın incelemesinden sonra akreditif ihracatçıya ihbar edilir.

5) İhracatçı akreditifi inceleyerek malları sevk eder.

6) Lehtar ihracat sevk belgelerini bankasına sunar.

7) Akreditif teyitli ise ödeme lehtar banka tarafından amir bankaya 7 iş günü içinde yapılır ve gerekli dokümanlar gönderilir.

8) Amir banka ilgili belgeleri amire sunar ve mal bedelini tahsil eder.

9) Akreditif teyitsiz ise amir banka tarafından mal bedeli havale edilir.

10) İhracatçıya ödeme yapılır.

Akreditifli ödeme şeklinin işleyişi Şekil 1’de yukarıdaki sıralamaya istinaden gösterilmektedir:

Figure 1. Akreditifin İşleyişi
Kaynak: Şirinpınar (2012: 32).

Akreditifler genel anlamda dört ayrı grupta sıralanmaktadır:

1) Ödeme Sorumluluğu Açısından Akreditifler

a) Teyitli Akreditif

b) Teyitsiz Akreditif

2) Ödeme Koşullarına Göre Akreditifler

a) Görüldüğünde Ödemeli Akreditifler

b) Vadeli Akreditif

c) Kabul Kredili Akreditif

3) Kullanılış Amaçlarına Göre Akreditifler

a) Adi Akreditif

b) Devredilebilir Akreditif

c) Kırmızı Şartlı Akreditif

d) Yeşil Şartlı Akreditif

e) Karşılıklı Akreditif

f) Rotatif Akreditif

4) Dış Ticarette Yaygın Olarak Kullanılan Akreditifler

a) Dönülemez Vadeli Akreditif

b) Dönülemez Teyitli Vadeli Akreditif

c) Dönülemez Peşin Akreditif

d) Dönülemez Teyitli Peşin Akreditif

2.3 Türkiye’de Akreditif Kullanımı

Türkiye’de 2012-2014 yılları arasında ödeme şekillerine göre yapılan dış ticaret işlemlerinde akreditifin payı aşağıda gösterilmektedir:

Table 1. Ödeme Şekillerine Göre Türkiye’nin Dış Ticaret Rakamları (2012-2014)

2012

İthalat

(Bin USD)

Payı (%)

İhracat

(Bin USD)

Payı (%)

Peşin

108.000.257

% 45,65

21.875.516

% 14,34

Mal Mukabili

70.734.281

% 29,90

87.324.963

% 57,27

Vesaik Mukabili

14.985.436

% 6,33

24.409.530

% 16,01

Akreditif

22.540.652

% 9,52

14.328.538

% 9,39

Diğer (Bedelsiz, Özel Takas, Bağlı Muamele, Özel

Hesap)

6.676.509

% 2,82

1.737.342

% 1,13

Vadeli Akreditif

12.404.823

% 5,24

2.518.118

% 1,65

Kabul Kredili

Akreditif

172.928

% 0,07

50.325

% 0,03

Kabul Kredili Mal Mukabili

452.635

% 0,19

71.411

% 0,04

Kabul Kredili

Vesaik Mukabili

577.619

% 0,24

145.993

% 0,09

TOPLAM

236.545.141

% 100

152.461.737

% 100

2013

İthalat

(Bin USD)

Payı (%)

İhracat (Bin USD)

Payı (%)

Peşin

117.639.578

% 46,74

15.136.099

% 9,97

Mal Mukabili

77.764.400

% 30,90

93.795.859

% 61,78

Vesaik Mukabili

15.523.196

% 6,16

25.878.334

% 17,04

Akreditif

21.271.411

% 8,45

12.280.664

% 8,08

Diğer (Bedelsiz, Özel Takas, Bağlı Muamele, Özel

Hesap)

6.056.605

% 2,40

2.004.279

% 1,32

Vadeli Akreditif

12.205.980

% 4,85

2.419.749

% 1,59

Kabul Kredili Akreditif

171.057

% 0,06

38.254

% 0,02

Kabul Kredili Mal Mukabili

473.676

% 0,18

117.414

% 0,07

Kabul Kredili Vesaik Mukabili

555.348

% 0,22

131.987

% 0,08

TOPLAM

251.661.251

% 100

151.802.639

% 100

2014

İthalat (Bin USD)

Payı (%)

İhracat (Bin USD)

Payı (%)

Peşin

107.883.852

% 48,93

13.509.228

% 9,34

Mal Mukabili

65.674.467

% 29,79

94.735.947

% 65,56

Vesaik Mukabili

13.691.695

% 6,21

22.069.899

% 15,27

Akreditif

16.837.769

% 7,63

10.140.699

% 7,01

Diğer (Bedelsiz, Özel Takas, Bağlı Muamele, Özel Hesap)

5.593.728

% 2,53

1.502.453

% 1,03

Vadeli Akreditif

9.742.468

% 4,41

2.258.121

% 1,56

Kabul Kredili Akreditif

109.766

% 0,04

38.940

% 0,02

Kabul Kredili Mal Mukabili

463.044

% 0,21

103.151

% 0,07

Kabul Kredili Vesaik Mukabili

453.487

% 0,20

126.854

% 0,08

TOPLAM

220.450.276

% 100

144.485.292

% 100

Kaynak: TÜİK (2014)

Tablo incelendiğinde Türkiye’nin ithalatında en çok kullanılan ödeme yöntemlerinin sırasıyla peşin, mal mukabili, akreditifli ve vesaik mukabili ödeme şeklinde olduğu görülmektedir. İhracatta kullanılan ödeme yöntemleri ise sırasıyla mal mukabili, vesaik mukabili, peşin ve akreditifli ödemedir. İthalatta peşin ödemenin payının % 50 ve ihracatta mal mukabili ödemenin payının da % 60 civarında olması Türk işletmeleri açısından çok büyük bir dezavantaj olarak yorumlanmaktadır. Akreditifin payı 2012 yılında ithalatta % 9,52 iken ihracatta ise bu oran % 9,39 dolaylarında bir seyir izlemektedir. 2013 ve 2014 yıllarında ise akreditifin oranının giderek gerilediği 2014 yılına gelindiğinde hem ithalatta hem de ihracatta % 7 bandına kadar düştüğü görülmektedir.

3. UCP 600 Kurallarının Değerlendirilmesi ve Getirilen Yenilikler

3.1 UCP 600’e Geçiş

UCP 600 revizyon çalışmalarına başlandığında akreditifler altında ibraz edilen belgelerin takriben % 70’inin rezervler nedeniyle ilk ibrazda geri çevrildiği görülmektedir (Gül, 2010: 50).

ICC ilk kez 1933 yılında birçok ülkede uygulanan birbirinden ayrı oluşmuş düzenlemeleri “yeknesak kurallar”, bir başka deyişle “bir örnek kurallar” başlığı altında birleştirmiş ve söz konusu kurallar 1951 yılına kadar dünya genelinde tacirler tarafından kabul gördükten itibaren 1962, 1974, 1983, 1993 ve son olarak da 2007’de güncellenmiş bulunmaktadır (Kring, 2009).

UCP düzenlemelerini yayınlayanlar ticari anlamdaki gelişmeleri yakından takip etmişlerdir. Dolayısıyla da gerekli olduğu sürece düzenleme yoluna gitmişlerdir. Yapılan revizyonlar incelendiğinde 1974 revizyonu konteyner ve kombine taşımacılığındaki değişimler nedeniyle, 1983 revizyonu taşımacılık ve haberleşme alanındaki gereksinimlere yanıt verebilmek amacıyla, 1993 yılında yapılan revizyon ise; baskı ve bilgisayar sistemleriyle üretilen belgeleri görüntüleme ile elde edilen imzaları ve elektronik haberleşme yöntemlerini dikkate almak maksadıyla gerçekleştirilmiştir (Yılmaz ve diğ., 2012).

Anlaşılacağı üzere UCP revizyonları çağın gereksinimlerine ayak uydurmak, işlem akışını kolaylaştırmak, taraflar arasında var olan anlaşmazlıkların önceden belirlenmiş birtakım kurallar altında çözümlenmesini sağlamak ve uygulamada görülen eksikliklerin giderilmesi ya da minimum düzeye indirgenmesini amaçlanmaktadır.

3.2 UCP 600 ile Getirilen Yenilikler

Akreditifli ödeme yönteminin gelişimi incelendiğinde bankaların önemli bir rol üstlendiği görülmektedir. Yıllar boyunca yayımlanan çeşitli revizyonlar ile müşterilerin ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanmaktadır. Dolayısıyla uluslararası ticaretin riskli bir alan olmasından ötürü bu alanda gerekli düzenlemeleri yapan dünya çapında bir mahkeme ya da detaylı bir kanuna sahip olan uluslararası bir yapıya ihtiyaç duyulmaktadır.

ICC’nin 85 yıllık birikiminin bir göstergesi olarak ortak bir zemin ve asgari anlamda müşterek olarak UCP ve Bankacılık Uygulamaları (ISBP) kuralları oluşmuş ve bugünkü noktaya gelinmiştir. Ancak kuralların uygulanması ve anlaşılması, kurallara göre akreditif metinlerinin ve belgelerin hazırlanmasında süreç içinde yer alan tarafların bilgi ve hassasiyet düzeyleri farklılık göstermektedir (Polat, 2008).

Yeknesak kuralların düzenlenmesinde yapılan birinci değişiklik UCP 500 içerisinde yer alan 49 madde, UCP 600 kapsamında 39 maddeye indirilmiştir ki bu süreç bazı maddelerin kaldırılması bazı maddelerin ise birleştirilmesi şeklinde gerçekleşmiştir (Yılmaz ve diğ., 2012).

Aşağıdaki tablolarda sırasıyla UCP 500 ile UCP 600’ün sistematik yapıları izah edilerek, ilgili hususlar mukayese edilmektedir:

Table 2. UCP 500’ün Sistematik Yapısı

Ana Başlık

Madde

Konu

A. Genel Hükümler ve Tanımlar

1

Uygulama Alanı

2

Akreditifin Anlamı

3

Sözleşmeler Karşısında Akreditifler

4

Mallar/Hizmetler/Yapılan İşler Karşısına Belgeler

5

Akreditifin Açılmasına ve Değiştirilmesine İlişkin Talimat

B. Akreditifin Biçimi ve İhbarı

6

Dönülebilir/Dönülemez Akreditifler

7

İhbar Bankasının Yükümlülüğü

8

Bir Akreditifin Hükümsüz Kılınması

9

Amir Bankalarının ve Teyit Bankalarının Yükümlülüğü

10

Akreditifin Tipleri

11

Tel Haberleşmesi ile Açılan Akreditifler ve Ön İhbarlı Akreditifler

12

Tam ve Açık olmayan Talimat

C. Yükümlülükler ve Sorumluluklar

13

Belgelerin incelenmesine İlişkin Standart

14

Akreditif şartlarına Uymayan (Çelişkili/Rezervli) Belgeler ve Bildiride Bulunma

15

Belgelerin Geçerliliğine İlişkin Sorumluluk Alınmaması

16

Mesajların Çekilmesine İlişkin Sorumluluk Alınmaması

17

Mücbir Sebep

18

Talimat Verilen Tarafın Eylemine İlişkin Sorumluluk

Alınmaması

19

Bankalar Arasındaki Rambursman Düzenlemeleri

D. Belgeler

20

Belgeleri Düzenleyenlere İlişkin Belirsizlik

21

Belgelerin Düzenleyicilerinin veya İçeriklerinin Belirtilmemesi

22

Akreditifin Açılış Tarihi Karşısında Belgelerin Düzenlenme Tarihi

23

Deniz/ Okyanus Konşimentosu

24

Ciro Edilemez Denizyolu Taşıma Senedi

25

Charter Party Konşimentosu

26

Çok Şekilli (Multimodal) Taşımaya İlişkin Taşıma Belgesi

27

Havayolu Taşıma Belgesi

28

Karayolu, Demiryolu veya Karasal Suyolu Taşıma Belgeleri

29

Kurye ve Posta Makbuzları

30

Navlun Komisyoncuları (Freight Forwarders) Tarafından Düzenlenen Taşıma Belgeleri

31

“Güverte Üzerinde”, “Yükletenin Tartı ve Sayımına Göredir”, “Gönderenin İsmi”

32

Temiz Taşıma Belgeleri

33

Navlunu Ödenecek/Ödenmiş Taşıma Belgeleri

34

Sigorta Belgeleri

35

Sigorta Kapsamının Tipi

36

Tüm Riskler ve Sigorta Kapsamı

37

Ticari Faturalar

38

Diğer Belgeler

E. Çeşitli Hükümler

39

Akreditif Tutarına, Miktara ve Birim Fiyatına İlişkin İzinler

40

Kısmi Sevkiyat ve Kısmi Kullanımlar

41

Parti Parti Sevkiyat ve Kullanımlar

42

Akreditif Vadesi ve Vesaikin İbraz Yeri

43

Vade Bitimine İlişkin Sınırlama

44

Vade Bitim Tarihinin Uzatılması

45

İbraz Saatleri

46

Sevk Tarihlerine İlişkin Genel İfadeler

47

Sevkiyat Sürelerine İlişkin Tarih Terimleri

F. Devredilebilir Akreditif

48

Devredilebilir Akreditif

G. Akreditiften Doğan Paraların Temlik Edilmesi

49

Akreditiften Doğan Paraların Temlik Edilmesi

Kaynak: Yılmaz ve diğ., 2012: 391-393

Tablo 2’de görüldüğü gibi UCP 500 yedi ana başlık altında (1.Genel Hükümler ve Tanımlar, 2. Akreditifin Biçim ve İhbarı, 3. Yükümlülükler ve Sorumluluklar, 4.Belgeler, 5.Çeşitli Hükümler, 6.Devredilebilir Akreditif, 7.Akreditiften Doğan Paraların Temlik Edilmesi) toplam 49 maddeden oluşmaktadır.

Table 3. UCP 600’ün Sistematik Yapısı

Madde

Konu

1

UCP’nin Uygulanması

2

Tanımlar

3

Yorumlar

4

Sözleşmeler Karşısında Akreditifler

5

Mallar, Hizmetler veya Yapılan İşler Karşısında Belgeler

6

Kullanım Yöntemi, Vade Tarihi ve İbraz Yeri

7

Amir Bankanın Yükümlülüğü

8

Teyit Bankasının Yükümlüğü

9

Akreditiflerin ve Değişiklerin İhbar Edilmesi

10

Değişiklikler

11

Telekomünikasyon Aracılığı İle Gönderilen, Ön İhbarı Yapılan Akreditifler ve Değişiklikler

12

Görevlendirme

13

Bankalararası Rambursman Düzenlemeleri

14

Belgelerin İncelenmesine İlişkin Standart

15

Uygun İbraz

16

Rezervli /Uygun Olmayan Belgeler, Rezerv Kaldırma ve Bildiri

17

Orijinal Belgeler ve Kopyalar

18

Ticari Fatura

19

En Az İki Farklı Taşıma Şeklini Kapsayan Taşıma Belgesi

20

Konşimento

21

Ciro Edilemez Denizyolu Taşıma Senedi

22

Charter Party Konşimento

23

Havayolu Taşıma Belgesi

24

Karayolu, Demiryolu veya Karasal Suyolu Taşıma Belgeleri

25

Kurye Alındısı, Posta Alındısı veya Postalama Sertifikası

26

“Güverte Üzerinde”, Yükletenin Tartı, Sayım ve İçerik” Beyanı ve Navluna Ek Masraflar

27

Temiz Taşıma Belgesi

28

Sigorta Belgesi Kapsamı ve Tutarı

29

Vade Tarihinin veya İbrazın Son Gününün Uzatılması

30

Akreditif Tutarında, Mal Miktarında ve Birim Fiyatlarında Tolerans

31

Kısmi Kullanımlar veya Kısmi Yüklemeler

32

Kısımlar/Partiler Halinde Kullanımlar veya Yüklemeler

33

İbraz Saatleri

34

Belgelerin Geçerliliğine İlişkin Sorumluluk Üstlenilmesi

35

Mesajların İletilmesine ve Çeviriye İlişkin Sorumluluk Üstlenilmesi

36

Mücbir Sebep

37

Talimat Verilen Tarafın Eylemleri İçin Sorumluluk Üstlenilmemesi

38

Devredilebilir Akreditifler

39

Akreditiften Oluşacak Fonların Temliki

Kaynak: Yılmaz ve diğ., 2012: 394

Tablo 3’te ifade edilen UCP 600’ün sistematik yapısına bakıldığında ise UCP 500’den farklı olarak ana başlıkların kaldırıldığını ve her bir maddenin kendinden bağımsız ama sistematik bir devam sürecinde oluşturulduğu görülmektedir. Ayrıca UCP 500’de kullanılan 49 maddenin toplamda 39 maddeye indirgendiği görülmektedir.

600’de görülen önemli sayılabilecek bir değişiklik; UCP 500 kapsamında 49 maddeden ayrı olarak ama UCP 500 içerisinde yer alan, akreditif kapsamında ibraz edilen belgelerin orijinal olup olmadığının belirlenmesi ve bu kapsamdaki düzenlemeleri netleştirmek amacıyla oluşturulan dört adet durum notunun “UCP 500’e Ait Bazı Konulardaki Yanlış Yorumlamaların Düzeltilmesi İçin ICC Durum Notları” başlığı altında ifade edilmesidir (Yılmaz ve diğ., 2012).

UCP 600 kapsamında getirilen bir diğer yenilik ise mevcut kuralların ve bu kurallar içerisindeki maddelerin istenildiğinde veya gerek duyulduğunda birinin veya birkaçının kapsam dışı bırakılmasıdır. Dolayısıyla taraflar diledikleri takdirde esnek bir yapı kullanabilmektedir. Bu durumun dezavantajı olarak ise akreditif hakkında yeterli bilgi sahibi olmayan tarafların korunmasız duruma getirilmesi görülmektedir.

4. UCP 600’e Göre Bankalarda Akreditif Uygulamalarının Değerlendirilmesi

UCP 600 düzenlemesinin uygulamadaki yerinin saptanması amacıyla yapılan bu çalışmada bir katılım bankasının akreditifli ödeme verileri analiz edilmiştir. Bankadan 2013 yılında gerçekleştirilen ithalatta akreditifli ödeme yöntemine dair elde edilen veriler ülke, vade, teyit ve ithalat miktarı bağlamında SPSS 20.0 programında kullanılarak Pearson Ki-Kare testi ile değerlendirilmiştir.

Aşağıdaki tabloda ülke ve vade türü arasındaki ilişki irdelenmektedir.

Table 4. Ülke ve Vade Türü Arasındaki İlişki

Vade Türü

Toplam

Ülke

Görüldüğünde Ödemeli

Vadeli

ABD

Sayı

47

68

115

Oranı

% 40,9

% 59,1

% 100

Almanya

Sayı

47

67

114

Oranı

% 41,2

% 58,8

% 100

Bangladeş

Sayı

89

9

98

Oranı

% 90,8

% 9,2

% 100

Çin Halk

Cumhuriyeti

Sayı

900

389

1289

Oranı

% 69,8

% 30, 2

% 100

Endonezya

Sayı

132

24

156

Oranı

% 84,6

%15,4

%100

Hindistan

Sayı

200

104

304

Oranı

% 65,8

% 34,2

% 100

Hong Kong

Sayı

104

60

164

Oranı

% 63,4

% 36,6

% 100

İsviçre

Sayı

39

52

91

Oranı

% 42,9

% 57,1

% 100

İtalya

Sayı

59

114

173

Oranı

% 34,1

% 65,9

% 100

Kore Cumhuriyeti (Güney Kore)

Sayı

161

201

362

Oranı

% 44,5

% 55,5

% 100

Pakistan

Sayı

28

83

111

Oranı

% 25,2

% 74,8

% 100

Tayvan

Sayı

115

102

217

Oranı

% 53

% 47

% 100

Türkiye

Sayı

15

82

97

Oranı

% 15,5

% 84,5

% 100

Vietnam

Sayı

208

2

210

Oranı

% 99

% 1

% 100

Toplam

Sayı

2144

1357

3501

Oranı

% 61,2

% 38,8

% 100

Tablodan görüldüğü üzere ABD’ye açılan 115 adet akreditifin 47 tanesi görüldüğünde ödemeli olup bu oran % 41’e denk gelirken, vadeli akreditiflerin sayısı 68 olup % 59’luk kısma karşılık geldiği anlaşılmaktadır. Diğer bir örnek olarak Çin’e açılan akreditiflerden ise yaklaşık % 70’inin görüldüğünde ödemeli % 30’unun da vadeli olduğu ifade edilmektedir.

Table 5. Ülke ve Vade Türü Arasında Ki Kare Testi

Value

Df

Asymp.Sig (2 Sided)

Pearson Chi Square

542,780a

13

,000

Likelihood Ratio

610,837

13

,000

N of Valid Cases

3501

Vade türü ve ülke arasındaki ilişkiye istinaden aşağıdaki hipotezler kurulmuştur:

H0: Ülke ve vade türü arasında bir ilişki yoktur.

H1: Ülke ve vade türü arasında bir ilişki vardır.

Yukarıda yapılan Ki Kare Testine göre H0 hipotezi güçlü şekilde reddedilmektedir yani ülke ile vade türü arasında bir ilişki olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Dolayısıyla Türkiye, Pakistan, İtalya, ABD, Almanya gibi ülkelerde daha ziyade vadeli, Vietnam, Bangladeş ve Endonezya gibi ülkeler için daha çok görüldüğünde ödemeli işlemler ağırlık kazanmaktadır.

Aşağıdaki tabloda ise vade türü ve teyit arasındaki ilişki irdelenmektedir.

Table 6. Vade Türü ve Teyit Arasındaki İlişki

Teyit

TOPLAM

Vade Türü

Evet

Hayır

Görüldüğünde Ödemeli

Sayı

380

2061

2441

Vade Türü Oranı

% 15,6

% 84,4

% 100

Teyit Oranı

% 42,2

% 62,4

% 58,1

Vadeli

Sayı

521

1241

1762

Vade Türü Oranı

% 29,6

% 70,4

% 100

Teyit Oranı

% 57,8

% 37,6

% 41,9

Toplam

Sayı

901

3302

4203

Vade Türü Oranı

% 21,4

% 78,6

% 100

Teyit Oranı

% 100

% 100

%100

Yukarıdaki tablodan anlaşılacağı üzere görüldüğünde ödemeli olan toplam 2441 siparişten 380 tanesi teyitli iken 2061 tanesi teyitsizdir ve teyitli olanların oranı % 15,6 iken teyit içermeyen kısmın oranı ise % 84,4’tür. Vadeli olan akreditif sayısı ise toplam 1762 iken 521 tanesi teyitli olup bunun % 29,6’lık bir orana karşılık geldiği görülmektedir. Anlaşılacağı üzere vadeli akreditifte teyit oranı daha yüksek ise bile bu oran % 30’u ancak bulabilmektedir.

Table 7. Vade Türü ve Teyit Arasında Ki Kare Testi

Value

Df

Asymp.Sig. (2 Sided)

Exact Sig. (2 Sided)

Exact Sig. (1 Sided)

Pearson Chi Square

119,115a

1

,000

Continuity Correction b

118,285

1

,000

Likelihood Ratio

117,762

1

,000

Fisher’s Exact Test

,000

,000

N of Valid Cases

4203

Vade türü ve teyit arasındaki ilişkiye istinaden aşağıdaki hipotezler kurulmuştur:

H0: Vade türü ile teyit arasında ilişki yoktur.

H1: Vade türü ile teyit arasında ilişki vardır.

Yukarıdaki tablo için yapılan Ki Kare testine göre H0 hipotezi reddedilmektedir yani vade türü ile teyit arasında önemli bir ilişki olduğu açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Genel olarak her iki ödeme türünde de teyitsiz işlemlerin çoğunlukta olduğu ancak vadeli işlemlerde teyit durumunun görüldüğünde ödemeli olanlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Aşağıdaki tablo ise ülkelere göre teyit durumunu ifade etmektedir:

Table 8. Ülke ve Teyit İlişkisi

Teyit

Toplam

Ülke

Evet

Hayır

ABD

Sayı

91

24

115

Oranı

% 79,1

% 20,9

% 100

Almanya

Sayı

77

37

114

Oranı

% 67,5

% 32,5

% 100

Bangladeş

Sayı

0

98

98

Oranı

% 0

%100

% 100

Çin Halk

Cumhuriyeti

Sayı

71

1218

1289

Oranı

% 5,5

% 94,5

% 100

Endonezya

Sayı

3

153

156

Oranı

% 1,9

% 98,1

%100

Hindistan

Sayı

73

231

304

Oranı

% 24

% 76

% 100

Hong Kong

Sayı

10

154

164

Oranı

% 6,1

% 93,9

% 100

İsviçre

Sayı

85

6

91

Oranı

% 93,4

% 6,6

% 100

İtalya

Sayı

106

67

173

Oranı

% 61,3

% 38,7

% 100

Güney Kore

Sayı

17

345

362

Oranı

% 4,7

% 95,3

% 100

Pakistan

Sayı

1

110

111

Oranı

% 0,9

% 99,1

% 100

Tayvan

Sayı

13

204

217

Oranı

% 6

% 94

% 100

Türkiye

Sayı

62

35

97

Oranı

% 63,9

% 36,1

% 100

Vietnam

Sayı

2

208

210

Oranı

%1

% 99

% 100

Toplam

Sayı

611

2890

3501

Oranı

% 61,2

% 38,8

% 100

Tabloda ilk sırada yer alan ülkelerden ABD’ye açılan 115 akreditifin 91’inin yani % 79’unun teyitli olduğu oysa Çin’e açılan 1289 akreditifin 1218 tanesinin yani yaklaşık % 95’inin teyidinin bulunmadığı görülmektedir.

Table 9. Ülke ve Teyit İlişkisi İçin Ki Kare Testi

Value

Df

Asymp.Sig. (2 Sided)

Pearson Chi Square

1562,296a

13

0,000

Likelihood Ratio

1318,899

13

,000

N of Valid Cases

3501

Ülke ve teyit arasında kurulan ilişkiye göre aşağıdaki hipotezler kurulmaktadır:

H0 : Ülke ve teyit durumu arasında bir ilişki yoktur.

H1: Ülke ve teyit durumu arasında bir ilişki vardır.

Ki kare testi uyarınca görülen Pearson Ki Kare testine göre H0 reddedilmektedir dolayısıyla ülke ile teyit arasında bir ilişki olduğu anlaşılmaktadır. İsviçre, ABD, Almanya ve Türkiye gibi ülkelerde teyitli işlemlere daha çok rastlanırken, Bangladeş, Pakistan, Vietnam, Çin ve Tayvan gibi ülkelerde teyit işlemi nadiren görülmektedir.

Aşağıdaki tabloda ise ithalat miktarının vade türü ile ilişkisi irdelenmektedir. Bu amaç doğrultusunda öncelikle açılan akreditifin tutarı aşağıda görüldüğü şekilde kategorilendirilmiştir:

1- 50.000 USD’den az

2- 50.000-100.000 USD arası

3- 100.000- 250.000 USD arası

4- 250.000-500.000 USD arası

5- 500.000 USD’den fazla

Table 10. İthalat Miktarı ve Vade Türü İlişkisi

Kategorik İthalat

Toplam

1

2

3

4

5

Görüldüğünde

Ödemeli

Sayı

620

704

628

255

234

2441

Oranı

% 65, 3

% 61,5

% 56,5

% 51, 1

% 47

% 58, 1

Vadeli

Sayı

330

440

484

244

264

1762

Oranı

% 34,7

% 38,5

% 43,5

% 48,9

% 53

%41,9

Toplam

Sayı

950

1144

1112

499

498

4203

Oranı

% 100

% 100

% 100

% 100

%

100

% 100

Tablodan anlaşıldığı üzere 1. grupta yer alan, miktarı 50.000 USD’nin altında bulunan akreditiflerin % 65’i görüldüğünde ödemeli ve % 35’i ise vadelidir oysa bu dağılım sonraki kategorilerde vadelinin lehine değişmekte olup 5. grupta yer alan, miktarı 500.000 USD’nin üzerinde olan akreditiflerin % 53’ünün vadeli olduğu anlaşılmaktadır.

Table 11. İthalat Miktarı ve Vade Türü İlişkisi İçin Ki Kare Testi

Value

Df

Asymp.Sig

(2 Sided)

Pearson Chi Square

62,073a

4

,000

Likelihood Ratio

62,006

4

,000

N of Valid Cases

4203

İthalat miktarı ile vade arasındaki ilişkinin incelenmesi için kurulan hipotezler aşağıda gösterilmektedir:

H0 : İthalatın miktarının büyüklüğü ile vade durumu arasında bir ilişki yoktur.

H1: İthalatın miktarının büyüklüğü ile vade durumu arasında bir ilişki vardır.

Yukarıdaki tablo için yapılan Ki Kare testine göre H0 reddedilmekte ve ithalat miktarının büyüklüğü ile vade türü arasında güçlü bir ilişki olduğu açık bir şekilde anlaşılmaktadır. İthalat miktarı arttıkça vadeli ithalat artarken, ithalat miktarı düştükçe görüldüğünde ödemeli ithalatın payının arttığı anlaşılmaktadır.

Aşağıdaki tabloda ise kategorize edilmiş ithalat miktarına göre teyit durumunun ilişkisinin olup olmadığı araştırılmaktadır.

Table 12. İthalat Miktarı ile Teyit İlişkisi

Teyit

Kategorize Edilmiş İthalat

Toplam

1

2

3

4

5

Evet

Sayı

112

141

185

157

306

901

Oranı

% 11,8

% 12,3

% 16,6

% 31,5

% 61,4

% 21, 4

Hayır

Sayı

838

1003

927

342

192

3302

Oranı

% 88,2

% 87,7

% 83,4

% 68,5

% 38,6

% 78,6

Toplam

Sayı

950

1144

1112

499

498

4203

Oranı

% 100

% 100

% 100

% 100

% 100

% 100

Yukarıda ifade edilen kategoriler ile teyit durumu arasındaki ilişkiyi gösteren tabloya göre 1. grupta yer alan akreditiflerde teyitli olma oranı yaklaşık % 12 iken, ilerleyen gruplarda söz konusu oran artmaktadır ve 500.000 USD’nin üzerinde açılan 5. grup akreditiflerin teyitli olma oranı % 61,4 olmaktadır.

Table 13. İthalat Miktarı ve Teyit İlişkisi Ki Kare Testi

Value

Df

Asymp.Sig

(2 Sided)

Pearson Chi Square

627,218a

4

,000

Likelihood Ratio

538,605

4

,000

N of Valid Cases

4203

H0 : İthalat miktarı ile teyit durumu arasında bir ilişki yoktur. H1: İthalat miktarı ile teyit durumu arasında bir ilişki vardır.

İthalat miktarı ile teyit arasındaki ilişkiyi ortaya koyan Ki Kare testine göre sıfır hipotezinin reddedildiği ve ithalat miktarı ile teyitli olma durumu arasında çok güçlü bir ilişkinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla yukarıdaki tablodan da anlaşıldığı üzere ithalat miktarı arttıkça teyit oranını yükselmektedir.

5. Sonuç

Hızla gelişen teknoloji ve iletişim olanakları ile küreselleşme eğiliminin her geçen gün önem kazanması gibi nedenlerden dolayı uluslararası ticarete yönelim son yıllarda büyük miktarda artmış bulunmaktadır. Ancak dış ticaret uygulamaları; kültürler, kambiyo rejimleri ve ülkelerin iş yapış şekilleri gibi farklılıklar nedeniyle yurtiçi ticaretle mukayese edildiğinde daha riskli bir durum arz etmektedir. Dış ticaret işlemlerinde tarafların birbirlerini yeterince tanımıyor olması hem alıcının hem de satıcının ticari kaygılarını artırmaktadır. Dolayısıyla bir bankanın güven fonksiyonu ve itibarının devreye girmesiyle bu kaygının en aza indirgenmesi sağlanmaktadır. Akreditif belirli standartlar altında ve teknikler dâhilinde uygulanabilen uzman bir bilgi birikimi gerektiren ödeme yöntemidir. Akreditifli ödeme dış ticareti mümkün kılan bir güven unsuru olarak tanınsa da bankalar tarafından uygulanan komisyon masrafları ve karşılaşılan rezerv uygulamalarından dolayı uygulamada zaman zaman sorunlar yaşanmaktadır.

Türkiye’nin ithalatında en çok kullanılan ödeme yöntemleri sırasıyla peşin, mal mukabili, akreditifli ve vesaik mukabili ödeme olup ihracatta kullanılan ödeme yöntemleri ise sırasıyla mal mukabili, vesaik mukabili, peşin ve akreditifli ödeme şeklindedir. İthalatta peşin ödemenin payının % 50 ve ihracattada mal mukabili ödemenin payının % 60 civarında olması Türk işletmeleri açısından çok büyük bir dezavantaj olarak yorumlanmaktadır. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de akreditifli ödemelerin % 7 ile % 9 arasında bir seyir izlediği görülmektedir.

Dünya ticareti açısından önem arz eden akreditifli işlemler; UCP tarafından uygulanan özel sözleşmeler olduğundan, tüm dünyada benzer şekillerde kullanılmaktadır. ICC tarafından yayınlanan en son düzenleme olan UCP 600; çoğunlukla 500’deki anlam kargaşasına sebep olan ya da dağınık halde bulunan maddelerin düzenlenmesi ile oluşturulmuştur. Dolayısıyla lojistik, dış ticaret ve sigorta sahalarında teknolojik gelişmeler göz önünde bulundurularak akreditif uygulamalarına faydalı bir bakış açısı getirilmiş böylece rezerv oranlarında bir azalma söz konusu olmuştur.

UCP 600 kurallarının uygulamasına örnek olarak bir katılım bankasından 2013 yılında gerçekleştirilen ithalatta akreditifli ödeme verilerine dair elde edilen sonuçlar değerlendirililerek ülke, vade türü, teyit ve ithalat miktarı arasındaki ilişkiler incelenmiştir.

Ülkelerin sağladıkları güven imajı ve ticari anlamdaki prestijleri gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda vadeli akreditiflerin kullanım oranında artış meydana geldiği dolayısıyla ülke ve vade türü arasında güçlü bir ilişki bulunduğu vurgulanmaktadır.

Görüldüğünde ödemeli ya da vadeli olarak kullanılan akreditiflerin türü ile teyit arasında da güçlü bir ilişkinin olduğu; vadeli akreditiflerde teyit oranının arttığı anlaşılmaktadır.

Ülkeye göre teyit durumunun incelendiği bir başka analizde ülke ile teyit arasında bir ilişki olduğu net bir şekilde anlaşılmakta, gelişmekte olan ülke ekonomilerinde ithalat akreditiflerinde teyit oranının yükseldiği, ihracat akreditiflerinde teyit oranının düştüğü görülmektedir.

İthalat miktarının beş ayrı kategoriye ayrılarak yapılan analizde söz konusu ithalatın miktarı ile vade türü arasında güçlü bir ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır. İthalat miktarı arttıkça vadeli ithalat artarken, ithalat miktarı düştükçe vadeli ithalatın payının azaldığı görülmektedir.

İthalat miktarı ile teyit arasındaki ilişkiyi ortaya koyan Ki Kare testine göre de ithalat miktarı arttıkça teyit oranının yükseldiği; ithalat miktarı ile teyitli olma durumu arasında çok güçlü bir ilişkinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ithalat miktarı, vade ve teyit ilişkisinin doğru orantılı olduğu yapılan analizlerden anlaşılmaktadır.

Konuyla ilgilenen araştırmacılar için izleyen çalışmalara yönelik olarak benzeri uygulamaların yapılabileceği düşünülmektedir. Örneğin özellikle Ticaret Hukuku çalışmaları için UCP 500 ve 600 arasındaki farklar daha detaylı olarak irdelenebilecektir. İlaveten; akreditifli ödeme yönteminin günümüz uygulamaları açısından analiz edilebilmesi bağlamında ulusal verilerin temininin ardından benzer istatistiki uygulamalar sonrasında daha geniş çaplı bir değerlendirme yapılabilir.

References
1) ARZOVA, S.Burak, (2006), İhracat Hakkında Her Şey, Türkmen Kitabevi, İstanbul.
2) BÖLÜKBAŞI, Senem, (2008), Akreditifli İşlemlerde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Üzerine Bir İnceleme, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
3) DEMİR, Belgi, (2010), Uluslararası Bankacılıkta Ödeme Yöntemlerinden Akreditif ve Akreditifte Karşılaşılan Sorunlar ile Çözüm Önerileri, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
4) GÜL, Rasim, (2010), UCP 600 ve Bankalarda Akreditif Uygulamaları Örnek Olay İncelemeleri, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü.
5) KRING, F. Banu (2009) ‘’ Milletlerarası Ticaret Odasının Akreditifle İlgili Son Düzenlemesi Yeknesak Kurallar 600 (UCP 600) ve Uygulamaya Getirdiği Bazı Yenilikler’’, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 11, Özel Sayı, 2009, pp.1219-1237.
6) POLAT, Ali (2008), ‘’ Uluslararası Ticarette Akreditifli Ödemeler ve UCP 600’’, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yılı 7, Sayı 13 Bahar 2008, pp. 209-222.
7) ŞİRİNPINAR, Arlin, (2012), Dış Ticarette Akreditif İşlemlerinde Operasyonel Risklerin Önlenmesi, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Kültür Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.
8) TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu), (2014), Ödeme Şekillerine Göre Türkiye’nin Dış Ticaret Rakamları, TÜİK Yayınları, Ankara.
9) YILMAZ, Mutlu, Gökşen Topuz, Ahmet Özken ve Aslıhan Kocaefe Cebeci (2012), ‘’ Akreditiflere İlişkin Uluslararası Düzenlemeler Olan UCP 500 ve UCP 600’ün Mukayeseli Analizi’’, Selçuk Üniversitesi İİBF Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Sayı 24, pp.379-401.

Cite this:
APA Style
IEEE Style
BibTex Style
MLA Style
Chicago Style
GB-T-7714-2015
Kodalak, O., Topal, B., & Dizkirici, A. S. (2015). Dış Ticarette Akreditifli Ödemeler: UCP 600’e Göre Bankalarda Güncel Örnek Uygulamalar (Letter of Credits in Foreign Trade: Current Applications at Banks According to UCP 600). J. Account. Fin. Audit. Stud., 1(3), 68-90. https://doi.org/10.56578/jafas010304
O. Kodalak, B. Topal, and A. S. Dizkirici, "Dış Ticarette Akreditifli Ödemeler: UCP 600’e Göre Bankalarda Güncel Örnek Uygulamalar (Letter of Credits in Foreign Trade: Current Applications at Banks According to UCP 600)," J. Account. Fin. Audit. Stud., vol. 1, no. 3, pp. 68-90, 2015. https://doi.org/10.56578/jafas010304
@research-article{Kodalak2015DışTA,
title={Dış Ticarette Akreditifli Ödemeler: UCP 600’e Göre Bankalarda Güncel Örnek Uygulamalar (Letter of Credits in Foreign Trade: Current Applications at Banks According to UCP 600)},
author={OğUzhan Kodalak and Bayram Topal and Ahmet SelçUk Dizkirici},
journal={Journal of Accounting, Finance and Auditing Studies},
year={2015},
page={68-90},
doi={https://doi.org/10.56578/jafas010304}
}
OğUzhan Kodalak, et al. "Dış Ticarette Akreditifli Ödemeler: UCP 600’e Göre Bankalarda Güncel Örnek Uygulamalar (Letter of Credits in Foreign Trade: Current Applications at Banks According to UCP 600)." Journal of Accounting, Finance and Auditing Studies, v 1, pp 68-90. doi: https://doi.org/10.56578/jafas010304
OğUzhan Kodalak, Bayram Topal and Ahmet SelçUk Dizkirici. "Dış Ticarette Akreditifli Ödemeler: UCP 600’e Göre Bankalarda Güncel Örnek Uygulamalar (Letter of Credits in Foreign Trade: Current Applications at Banks According to UCP 600)." Journal of Accounting, Finance and Auditing Studies, 1, (2015): 68-90. doi: https://doi.org/10.56578/jafas010304
Kodalak O., Topal B., Dizkirici A. S.. Dış Ticarette Akreditifli Ödemeler: UCP 600’e Göre Bankalarda Güncel Örnek Uygulamalar (Letter of Credits in Foreign Trade: Current Applications at Banks According to UCP 600)[J]. Journal of Accounting, Finance and Auditing Studies, 2015, 1(3): 68-90. https://doi.org/10.56578/jafas010304